Çifte Vatandaşlık
(Dual Citizenship)
Viktoria ARSENTEVA
Uluslararası hukuka göre, vatandaşlığı ve ikamet yeri ne
olursa olsun, herkes doğuştan temel hak ve özgürlüklere
sahiptir ve bunlar doğal ve devredilemezdir. Vatandaşlık,
kişi ile devlet arasında hukuki bir bağ kurmakta, sadece
hak ve öz- gürlüklerinin kapsamını değil, aynı zamanda
devlete karşı yükümlülüklerini de belirlemektedir. Ulusal
mevzuata göre, bir kişi iki veya daha fazla devletin vatandaşıysa, sırasıyla çift vatandaşlığa (bipatride) veya çok
vatandaşlığa sahip bir kişi olarak anılmaktadır.
İlk bakışta, “çifte vatandaşlık” ve “ikinci vatandaşlık”
kavramları aynı gibi görünse de, ayırt edilmesi
gerekmektedir. İkinci vatandaşlığın özü, her bir devletin
bir kişiyi yalnızca kendi devletinin vatandaşı olarak kabul
etmesi gerçeğinde yatmaktadır. Bu durum, bir kişinin, bir
uluslararası anlaşma temelinde, bir vatandaşa sağlanan
hak ve yükümlülüklerin kapsamını kendi aralarında dağıtan
her iki dev- letle ilişkileri olduğunda çift vatandaşlık
statüsünden farklıdır.
Çift vatandaşlığa sahip bir kişi, topraklarında bulunduğu
devletin tüm anayasal haklarına sahiptir ve tüm
yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Aynı zamanda
askerlik ve sosyal güvenlik konularıyla da ilgilidir. Ayrıca,
bir vatandaş, bir ülkenin ordusunda daha önce askerlik
hizmetini tamamlamışsa, anlaşma yaptığı ikinci vatandaşlık
ülkesinde askerlik hizmetinden muaftır. Örneğin, 1984
yılında Fransa ve Cezayir, çift vatandaşlığa sahip kişilerin
ikamet ettikleri yere bakılmaksızın bu ülkelerden herhangi
birinde askerlik hizmetini yerine getirebilecekleri
konusunda bir anlaşma imzalamıştır. Çift vatandaşlığın
olumlu yönlerinden, çift vatandaşlığa sahip önemli sayıda
kişinin varlığının devletler arasındaki ilişkilerin
yoğunlaşmasına katkıda bulunabileceği de söylenebilir.
Ancak, dezavantajları da vardır. Örneğin, çift vatandaşlığa sahip
bir kişinin dip- lomatik koruma hakları kesilmiştir. Devletler, bu
kişiler aynı zamanda diğer devletin vatandaşıysa, vatandaşlarına
haklarının diğer devlet tarafından ihlal edilmesine karşı
diplomatik koruma sağlamaktadır. Ancak diğer ülkelerin iç
işlerine karışmama doktrinine dayanan bu ilke her zaman
gözetilmemektedir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Fransa
ve Birleşik Krallık gibi ülkeler, ikinci ülkeler- de sorunlarla
karşılaştıklarında çifte vatandaşlık sahiplerine korumalarını
genişletmiştir. Çift vatandaşlık sahiplerinin bir diğer olumsuz yanı
ise yüksek kamu görevlerine sahip olamamalarıdır. Çift (çok)
vatandaşlık çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Bunlar
arasında, devlet sınırındaki değişikliklerle ilişkili devlet- lerin
bölgesel değişiklikleri; uluslararası göç; yabancı bir devletin
vatandaşı ile evlilik, yabancı bir vatandaşın evlat edinilmesi; ilk
vatandaşlığı korurken telsik vb.
Küreselleşme süreçlerinin yoğunlaşması, Avrupa Birliği ve
Avrupa Konseyi gibi uluslararası entegrasyon yapılarının ortaya
çıkması, vatandaşlığın yorumlanması- na yönelik yaklaşımların
revizyonuna katkıda bulunmuştur. Bu kavram, bir dev- letin
birleşik bir topluluğa veya devletler birliğine girmesi sonucunda
elde edilen bir kişinin özel statüsünü belirlemek için de
kullanılmaya başlanmıştır. 1992’de imzalanan Maastricht
Antlaşması, Avrupa Birliği vatandaşlığını kurmuştur. Bir AB
vatandaşı, menşe devletinin siyasi ve sosyo-ekonomik hak ve
yükümlülükle- rine sahiptir. Ayrıca, AB vatandaşı statüsü,
Topluluk içinde özgürce hareket et- menize ve yaşamanıza,
sosyal haklardan yararlanmanıza ve oy kullanmanıza ve başka bir
AB üye ülkesinde belediye ve Avrupa Parlamentosu
seçimlerinde aday olmanıza olanak tanımaktadır. Avrupa Birliği
vatandaşlarının farklı devletlerde yararlanabilecekleri bu kadar
çok sayıda hak, AB vatandaşlığını bir tür çift vatan- daşlık olarak
değerlendirmeyi mümkün kılmaktadır.
Birçok eyalette, ülkenin anayasası düzeyinde, çift vatandaşlığa
genel yaklaşımlar öngörülmüştür. Her ülke, çifte vatandaşlık
sorununun çözümüne kendi politika- sının, kültürünün,
demografik durumunun ve coğrafi konumunun özelliklerine göre
yaklaşmaktadır.
Bazı ülkelerde çift vatandaşlık kurumu tanınmakta veya izin
verilmektedir. Bu ül- keler arasında İngiltere, İspanya, İtalya,
İsrail, ABD, Tacikistan, Almanya, Fransa, Latin Amerika ülkeleri vb.
Danimarka, Kazakistan, Küba, Ukrayna, İsveç gibi çift
vatandaşlığı tanımayan ülkeler vardır. Japonya, Çin, Hindistan,
Güney Kore, Malta ve diğer bazı ülkelerde olduğu gibi çift
vatandaşlık kesinlikle yasaktır.
Çifte vatandaşlık konuları genellikle ikili anlaşmaların konusudur.
Örneğin, İtal- ya ve İsviçre, çifte vatandaşlığın karşılıklı tanınması
konusunda bir anlaşmaya sahiptir. Almanya, İsviçre ve AB ülkeleri
ile çifte vatandaşlık anlaşması imzala- mıştır; diğer ülke
vatandaşlarının önceki vatandaşlıklarından vazgeçmeleri gerekmektedir. Benzer bir durum Andorra, Latin Amerika ülkeleri,
Portekiz, Filipinler ve Ekvator Ginesi ile anlaşmalar imzalayan
İspanya’da da yaşanmakta ve diğer ülkelerden başvuranların ilk
vatandaşlıklarından vazgeçmeleri gerekmektedir.
Böylece çift vatandaşlık, bir kişinin aynı anda iki veya daha fazla
vatandaşlığa sahip olması olarak anlaşılmaktadır. Bazı ülkeler,
belirli koşullar altında çift va- tandaşlığa izin vermekte veya
önceki vatandaşlıktan vazgeçilmesini gerektirme- mektedir.
Diğer ülkelerde çift vatandaşlığa sahip bir kişi, kanunla
belirlenen süre içinde bunlardan birini seçmek zorundadır.
KAYNAKÇA
- Bauböck, R. (2021). The Toleration of Dual Citizenship: A Global
Trend and its Limits. 59-79. - Волох, В. А., & Воронина, Н. А. (2018). К вопросу о двойном
гражданстве. Право и политика, (1), 39-47. - Джалилова, Э. Э. (2015). Основания возникновения двойного
гражданства. Инновации и Инвестиции, (11), 261-262. - Полянская, И. С., Дорожко, Ф. Л., & Назаров, В. Ю. (2013).
Сравнительно-правовой опыт решения проблем двойного
гражданства в зарубежных странах и возможности его
применения в Российской Федерации. Вестник Московского
университета МВД России, (6), 104-109.