Orta Doğu’da normalleşme süreçleri hız kazanmışken başlayan
İsrail-Hamas savaşı bütün süreçlerin tersine dönmesine neden oldu.
Normalleşme konuşmalarının durmasının yanında savaşın bölgede
yayılması ihtimali de her geçen gün artıyor.
İsrail-Hamas arasındaki savaşın
taşma riski her geçen gün artıyor
İsrail ile Hamas arasında devam eden savaşın şiddeti her geçen günle
artmaya devam ediyor. Şiddetle doğru orantılı olarak savaşın taşması
riski de yükselişini sürdürüyor.
Yemen’den İsrail’e füze atılması, İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah
hedeflerini vurması, İran’ın savaşın yayılabileceğine dair uyarılarda
bulunması, ABD’nin Suriye’nin güneyindeki üssüne drone saldırısı
gerçekleştirilmesi ve Irak’taki askerlerine saldırılması gibi son birkaç
gün içinde yaşanan olaylar, çatışmanın bölgeye taşabileceğine ilişkin
öngörülerin çoğalmasını sağladı.
ABD’NİN İSRAİL’E DESTEĞİ SÜRÜYOR
ABD Başkanı Joe Biden’ın çarşamba günü İsrail’e gerçekleştirdiği
ziyaretin ardından Washington’un bölgedeki etkinliğinin iki taraflı
olarak yükseldiği görüldü.
Biden, 19 Ekim’in geç saatlerinde 15 dakika süren bir Ulusa Sesleniş
konuşması gerçekleştirdi. Bu hitapta İsrail’e desteğin devam edeceğini
aktaran ABD Başkanı, Axios’un aktardığına göre Tel Aviv’e 10 milyar
dolarlık bir yardım yapılması için Kongre’ye başvuruda bulunmayı
planlıyor.
Washington, savaşa aktif olarak katılmadan İsrail’e sahada da destek
oluyor. Perşembe gecesi yapılan açıklamada da bir ABD savaş gemisi
olan USS Carney’in Yemen’deki Husiler tarafından İsrail’e atılan füzeleri
durdurduğu belirtilmişti.
Füzelerin durdurulduğunu duyuruan Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral
Patrick Ryder, açıklamasında “Bu eylem, Orta Doğu’da inşa ettiğimiz
entegre hava ve füze savunma mimarisinin ve ortaklarımız ile bu
önemli bölgedeki çıkarlarımızı korumak için gerektiğinde bu
sistemleri kullanmaya hazır olduğumuzun bir göstergesiydi”
ifadelerine yer verdi.
CNN Politics’te yayımlanan haberde, düşürülen teçhizatın arasında
silahsız insansız hava araçlarının (SİHA) ve füzelerin yer aldığı bilgisi
paylaşıldı.
Bunlara ek olarak perşembe günü ABD’nin Suriye ve Irak’taki
üslerine saldırılar gerçekleştirildi. Saldırıların hedefinde Irak’taki
Ayn-ül Esad hava üssü ve Suriye’deki el-Tanf garnizonu yer aldı.
The Associated Press’e konuşan ABD’li yetkililer, Suriye’deki üsse
saldıran iki SİHA’dan birinin düşürüldüğünü, diğerinin ise küçük çaplı
yaralanmalara sebep olduğunu aktardı.
Reuters’ta yer alan haberde ise Irak’taki Ayn-ül Esad üssüne drone
ve füzelerle saldırıldığı belirtildi.
Irak ordusu, üssün etrafındaki bölgeyi kapattığını ve bir arama
operasyonu başlattığını söyledi.
Irak polisi ise perşembe günü yaptığı açıklamada Bağdat
Uluslararası Havalimanı yakınlarında ABD güçlerine ev sahipliği
yapan bir başka askeri üssün roketlerle vurulduğunu aktardı.
Reuters’a konuşan bir ABD’li yetkili, havalimanı yakınlarındaki ABD
güçlerine atılan iki roketten birinin engellendiğini, diğerinin ise boş
bir depoya isabet ettiğini ve olayda ölen ya da yaralanan olmadığını
belirtti.
“SAVAŞIN KONTROLDEN ÇIKMA RİSKİ VAR”
İran’ın resmî haber ajansı IRNA’nın bir haberinde, ülkenin Dışişleri
Bakanı Emir Abdullahiyan’ın “İsrail durdurulmazsa savaş kontrolden
çıkabilir” dediği aktarıldı.
Bölgesel ziyaretlerinin dördüncü gününde Katar Emiri Şeyh Temim
bin Hamad el Sani’ye konuk olan Abdullahiyan, “Siyonist rejimin
Gazze’nin savunmasız vatandaşlarına ve halkına yönelik saldırıları
devam ederse hiç kimse durumun kontrol altına alınmasını ve
çatışmaların genişlememesini garanti edemez” şeklinde konuştu.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz da Alman Parlamentosu’nda
yaptığı bir konuşmada İran’a uyarıda bulundu.
Scholz, konuşmasında, “Savaşın yayılması tüm bölge için yıkıcı olur
ve bu nedenle bu durumun daha da tırmanmaması için elimizden
gelen her şeyi yapmamız şu anda çok önemli. Kuzeyde yeni bir
gerginlik ya da cephe oluşmasın. İşte bu nedenle geçen hafta
Bundestag’da söylediğimi tekrarlamak istiyorum: Hizbullah, İran ya
da onların vekilleri bu savaşa girmemelidir. Bu ciddi bir hata olur”
ifadelerine yer verdi.
Avrupa Birliği Başkanı Ursula von der Leyen de yayılma riskinin
geçerliliğini koruduğunu belirtmişti.
İSRAİL İLE HİZBULLAH ARASINDAKİ
GERGİNLİK ARTIYOR
Hamas ile İsrail arasındaki savaşın başlamasıyla Lübnan ve İsrail
askerleri sınırda birbirlerine karşılıklı ateş açmışlardı.
Bu ufak çaplı gerginlik, İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine
füze fırlatmasıyla tırmandı.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre İsrail ordusu, 19 Ekim
Perşembe günü yaptığı bir açıklamada Lübnan’dan İsrail’e gelen
roketlere karşılık olarak Güney Lübnan’ın vurulduğunu duyurdu.
Hizbullah, perşembe gününün erken saatlerinde İsrail ile girilen
çatışmalarda iki üyesinin öldüğünü açıklamıştı.
AA, gerginliğin artması üzerine cuma günü Almanya Dışişleri
Bakanlığı tarafından yapılan bir çağrıda Alman vatandaşlarının
Lübnan’ı terk etmesinin tavsiye edildiğini de aktardı.
Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian
Wagner, Berlin’de gazetecilere yaptığı bir açıklamada “Lübnan’da
bulunan Alman vatandaşları Lübnan’ı terk etmelidir. Durum çok
değişken ve durumun her an daha da kötüye gidebileceğini göz
önünde bulundurmak zorundayız” dedi.
Wagner, savaşın bölgede düzensizlik oluşturma potansiyelinin de
altını çizdi.