Muhammed İkbal BAKIRCI 11.05.11
Her gece bir yolculuğa çıkıyor
Her gece gümüşten bir şehirde geziyorum… Kıyamda başlıyor yol geceleri…
Secdede bitiyor…
Yüreğim eşlik ediyor ben gece boyu geziniyorum…
Ursalim’de attı yüreğim dün gece, Selametin şehri… Yerushalim dedi bir çocuk saçları kınalı, Zion dedi başka biri …
Şu mihraptakiler Davut muydu Zekeriyya mı Meryem miydi de Mihrap dediler şehrin girişinde
Kıble miydi ki Kıble dediler şehre
Uzak mıydı ki mescidimize, Mescidine Aksa dediler
Hüzünlü bir bakışla ağlarken bir çocuk af mı diledi ki, Karye dediler Davut mu feth etti ki Yebus dediler,
Yada mukaddes belli ki Beytul Makdis dediler
7 kapılı bu şehrin Şam kapısından girip Sahire kapısından mı geçtiler… Ömerler, Mervanlar Git de bir sor dediler…
İmparator Hadrian’ın heykelini gördüm Dün gece Amud kapısında Şam kapısıdır bu dedi bir çocuk, Sütun kapısıdır dediler
Sonra sessizlik çöktü içime tüm ağırlığıyla, Şehitler ayaklandı ses verdiler
Unut tüm bunları dedi bir şehit, Şehit kapısıdır burası nefeslendiler Bir zamanlar seyyar satıcılar buradaydı, ışıl ışıldı burası
Geçti gitti mazide kaldı dedi Yanımdan geçerken ağlama duvarına giden Yahudiler
Sonra Selahaddin askerleri gördüm Bir kapının girişinde sabahlayıp savaşırken
Adını uyanık kalanlar kapısı koymuş bilen biri
Bir zamanlar Herod iken Sahire kapısı dediler
Eriha kapısına gittim doğarken eşlik etmiş bir mağara Meryem’e Yanındaki kapıya Sitti Meryem Kapısı dediler
Bir yanında rahmet mezarlığı, bir yanında yusufiye, Bu kapıya sonra aslanlı kapı dediler
Şehrin çöplüğünü gördüm mağrip kapısında
Davud’un kabrini aradım, Arama nebi davud kapısındadır dediler El Halil kapısını gördüm, Yafa kapısı da diyorlarmış
Sonra yeni bir kapı yaptırmış kokusu geldi Abdulhamid’in,
El cedid kapısıdır, o da burda dediler…
Cenazeleri gördüm Şehrin surlarının dışına giderken Esbat kapısıdır o geçtikleri
Gelen Müslümanları gördüm, Tüm vakitlerde açıkmış
O da Hıtta kapısıdır, durma sen de geç dediler
İsa’nın sırtında bir çarmıh mı var, Giderken gördüm, Çile yoluna açılan
Bir kapıdan geçerken Gavanime kapısıdır bu…
İçinde demir de varmış bakır da
Hadid kapısıdır bu, Bir emir yaptırmış haliyle Adı Argun da olur dediler…
13
Nazir Kapısı, meclis kapısı, hapishane kapısı bir dediler… Sordum en ihtişamlı en güzeli hangisidir
O da pamukçular çarşısına açılır Sultan Kalavun yaptırmış Adı Kattanin Kapısıdır dediler..
Abdesthaneler Mathara Kapısına vermiş adını Silsile ile Sakine çifte kapıdır
Üç bitişik olan Müselles kapısıdır dediler
Burak’ı gördüm bağlıydı, Mağribe Kapısıdır adı Müslümansın ya O da sana kapalıdır dediler
Mervan mescidini gördüm, Ahır etmiş atlarını bağlamış haçlılar Giriş çıkışına…
Su pınarına bakar, Ayn kapısıdır Kimine göre Münferid dediler
Altın Kapı varmış bir de, Onlar öyle demiş batıda
Duydum Gazali orda yazmış ihyasını, Rahmet tövbe kapısıdır o dediler
Mihrabın altında müzdevec kapısı var, Ona Nebi kapısı derler… Mücahidin sokağına açılan, Melik Faysal kapısına, Şerefül Enbiya Kapısı…
Rahmet mezarlığına giden cenazeler Cenaze kapısından geçer dediler..
Kapılarla girilir buraya, kapılardan geçilir Sara’nın oğlu İshak…
Babası İbrahim’le örmüş…
Hem müjdedir hem emanettir
Saldırana cehennem… Sahip çıkana cennet… Uzaksan hasret kalırsın Hasret kapısıdır dediler…